27 Aralık 2020 Pazar

Skalite Ödülü “Fidan”

   Skalite Ödülü “Fidan” 

Başkanlığını Ayşe Önen’in yaptığı Skal İstanbul Kulübü, 1998 yılından beri kesintisiz olarak yaptığı, Dünya SKAL’ında da bir ilk olup pek çok ülkeye de “kaliteye verilen önem” konusunda ilham veren Skalite ödül törenini online gerçekleştirerek Skalite ödülünü, turizme hayat veren değerli SKAL üyelerine, “Hatay’a Hayat ver” Turizm Ormanı sosyal projesine fidan bağışlayarak vermiş oldu. 



Seyahat ve turizm endüstrisinin tüm paydaşlarını ve sektörün önemli isimlerini bir araya getiren Skal İstanbul Kulübü, 23 yıldır düzenlediği, kalite odaklı tek ödül olan Skalite ödül törenini bu yıl online olarak gerçekleştirdiği zoom toplantıya Skal İstanbul Kulübü üyeleri, Skal Türkiye Federasyon Başkanı Savaş Çolakoğlu, Skal Türkiye Bölge Başkanları, geçmiş dönem Dünya Başkanları Salih Çene ve Hülya Aslantaş, Türkiye Otelciler Birliği Başkanı ve Eresin Hotel Başkan Yardımcısı Müberra Eresin, Amerika’dan Skal International Başkan Yardımcısı Burçin Türkkan, İspanya’dan Skal International CEO’su Daniela Otero, Fransa’dan Skal International Geçmiş Dönem Dünya Başkanı ve Skal International Paris Kulübü Başkanı Karine Coulanges, İtalya’dan Skal International Roma Kulübü Başkanı Paolo Bartolozzi ve Avustralya’dan Skal International Sidney Kulübü Başkanı Malinda Brown gibi önemli isimler katıldı. 



Gecede ünlü piyano sanatçısı ve besteci Tuluyhan Uğurlu da online olarak canlı performans sergiledi. Skalite buluşmasını müziğiyle onurlandıran Uğurlu, yeni yıl için iyi dileklerde bulundu. 

Skal İstanbul Başkanı Ayşe Önen’in açılış konuşması ardından, Skal İstanbul Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Devrim Yalçın’ın moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda tüm Skal İstanbul üyeleri ve eski başkanları geçmiş yıllarda yapılan Skalite Törenleri ile ilgili anılarını paylaşarak yeni yıl mesajlarını ilettiler. 



Skal İstanbul Başkanı Ayşe Önen, “1998 ülkemiz için çok özel bir seneydi. 1923 yılında Büyük Önderimiz Atatürk tarafından temelleri atılan Türkiye Cumhuriyeti ‘nin 75. Yaşı kutlanıyordu. Bu amaçla, o yıl pek çok kurum ve kuruluş tarafından Cumhuriyetimizin 75. Yılı özelinde etkinlikler gerçekleştiriyordu.

 1998 yılında kulübümüz Yönetim Kurulu, sonradan Skål International Dünya Başkanı da olan, sevgili Hülya Aslantaş’ın Başkanlığında “SKAL” ve “Kalite” kelimelerinin birleştirilmesiyle “Yaşasın Cumhuriyet” diyerek Skalite’yi hayata geçirdi.



Skalite nin amacı sektörümüzde kaliteyi öne çıkartan hizmetleri, faaliyetleri, etkinlikleri ödüllendirmek, bu konuda turizm sektörünün tüm paydaşlarını özendirmek ve bu vesileyle de Türk Turizmi’nin gelişimine katkıda bulunmaktır.

Sektörümüzde 1998’den beri kesintisiz olarak yapılan ve kalite odaklı tek ödülü olan Skalite, aynı zamanda Dünya SKAL’ında da bir ilk olup pek çok ülkeye de “kaliteye verilen önem” konusunda ilham vermiştir.

Gönul isterdi ki, Skalite’yi şanına yaraşır bir şekilde yapalım, ancak olağanüstü  bir yıl geçiriyoruz. Tüm dünyayı derinden etkileyen ve insan hayatını da tehdit eden, benzeri yaşanmamış bir yıl! Bu durumdan da en çok etkilenen, maalesef sektörümüz...



 Siz değerli üyelerimizi bu zor yılı geride bırakırken sektöre güç veren dirayetleri için ödüllendirmek, birlikte sektörümüzün parlak yıllarını hatırlayıp moral toplayacağımız bir buluşmaya imza atmayı hedefledik. 

Turizme hayat veren siz değerli üyelerimizi, turizm   akademisyenleri önderliğinde başlatılan “Hatay’a Hayat ver” Turizm Ormanı sosyal projesine fidan bağışlayarak ödüllendirmek istedik.

2021’e umutlarımızı tazeleyerek girerken yanımızda çok özel dostlarımız var. Skal International Baskan Yardimcisi Sevgili Burcin Turkkan, Skal International Ceo’su Daniela Otero, Skal International Gecmis Donem Dunya Baskani, Ikiz Kulubumuz Skal International Paris Kulübü’nün Baskani Karine Coulanges, Ikiz Kulubumuz Skal International Roma Kulübü’nün Başkani Paolo Bartolozzi Ve Degerli Uyeleri Antonio, Augusto, Alberto, Ikiz Kulubumuz Skal International Sydney Kulübü’nün Baskani Melinda Brown,Bu özel buluşmamızda bizleri yalnız bırakmadılar. Skål International Başkanı Bill Rheaume göreve başlamadan hemen önce bize iyi dileklerini ilettiği bir video yolladı. 

Sadece bununla da kalmadık...Dünyaca ünlü piyano sanatçımız ve besteci Tuluyhan Uğurlu bizler için canlı bir performans gerçekleştirmek üzere aramızda.

Skål Istanbul Kulübümüzün Geçmiş Dönem Başkanları, kendi dönemlerinde Skålite anılarını paylaşırken, sonrasında söz almak isteyen üyelerimize de mikrofonu açık tutacağız. 

Kısaca kenetlenerek, fiziksel olmasa da bir arada, sağlık sıhhat için iyi dileklerimizle güçlenerek, mutlu anılarla moralli bir şekilde 2020’yi geride bırakacak, 2021’e umutlarımızı tazeleyerek gireceğiz.

Sağlık, sevgi, barış, mutluluk hep beraberinizde olsun.” Şeklinde ödülün tarihini önemini özetledi. 



Önen ayrıca, sanatçı Tuluyhan Uğurlu’ya Geçmişi, Günümüzü ve Geleceği sembolize eden üç fidan bağışı sertifikasını takdim ederek, “Bir arada, iyi dileklerimizle güçlenerek, mutlu anılarla moralli bir şekilde 2020’yi geride bırakacak, 2021’e umutlarımızı tazeleyerek gireceğiz. Sağlık, sevgi, barış, mutluluk hep beraberinizde olsun.” Dedi.

1934 yılında kurulmuş Skål International, geçmişiyle dünyanın en köklü sivil toplum örgütüdür. 7 Haziran 1956 yılında kurulmuş olan Skål International İstanbul Kulübü, 109 ülkede yapılanmasıyla en geniş tabanlı sivil toplum örgütü olan Skål International’a bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Skål International İstanbul Kulübü, 239 üyesi ve hayata geçirmiş olduğu projeler ile dünyanın en büyük Skål kulübü konumundadır. 

Skal International İstanbul Kulübü’nün Türkiye Cumhuriyeti’nin 75’inci yılında Türkiye turizmine hediye olarak başlattığı Skalite ‘Turizm’de Kalite’ Ödülleri’nin amacı turizm sektöründe kalite ve kaliteye yapılan yatırımın çıtasını yükseltmeyi hedefleyen kişi ve kuruluşları ödüllendirmek olduğu kadar, kaliteyi bir yönetim felsefesi olarak benimsemiş bu kişilerin aynı zamanda sektör çalışanlarına örnek olmalarını sağlamak.

Günümüze kadar düzenlediği çeşitli toplantı ve sempozyumlarla turizm sektörünün güncel ve önemli sorunlarına çözümler sunan Skal International İstanbul, ilk kez 1998 yılında, Turizm’de kaliteyi ödüllendirmek için "Skalite Ödülleri" ile Türk turizminde kalite olgusunu gündeme getirdi. 

yilmazparlar@yahoo.com

9 Aralık 2020 Çarşamba

Ordu Turizme Yöneldi

 Ordu Turizme Yöneldi 

Pandemi sürecinde yeni bir hamleye hazırlanan Ordu, Etkili şehir pazarlama stratejileri yapıyor.

Ekonomide Uluslararası arenaya çıkmanın yolu turizmdir. Turizm, ekonominin önemli bir parçasıdır. Buda, ekonomik kalkınma arasında anlamlı bir bağ olan kültürel sermaye birikimi ile mümkündür.



Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneğin (YAPDER) düzenlediği, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler’in de katıldığı online toplantıda, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet Şahin, NRW.Global Business Turkey Genel Müdürü Adem Akaya, birçok sektörde, Ordu’lu girişimcilerin  Almanya pazarına açılması için, bilgiler verdi. 

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğü üstlendiği zoom toplantıda; Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler Ordu şehrin farklı yönlerini dile getirdi. NRW.Global Business Turkey Genel Müdürü Adem Akkaya Almanya Ruhr Havzasının imkanlarını sıraladı. 

Ancak Almanya Ruhr Havzasının yanı sıra, Fransa (Metz ve Lens bölgeleri), İngiltere (Glasgow, Liverpool, Londra), İspanya (Bilbao) gibi gelişmiş ülkeler işsizliğin arttığı, sosyal katılımın azaldığı bölgelerde kültür ve sanatsal yatırımlarla kentsel canlanma yaratdılar. Yani Kültürel sermaye ile gerçekleştirdiler. “Gayrimenkul odaklı kalkınma projeleri” yerine “Kültür odaklı kentsel gelişim projelerine” öncelik verdiler 



Kültürel sermaye birikiminin sosyal refahı arttırıcı etkisi olduğu kadar ekonomi için istihdam ve gelir arttırıcı etkisi de vardır. Kültürel yatırımlar, çoğaltan etkisi ile ekonomideki diğer sektörler ile etkileşimde bulunurlar.

Nedir Kültürel sermaye,  toplumdaki bireylerin sahip olduğu bilgi, beceri, deneyim, sanat, bilim, eğitim, iş yapma biçimi, gelenek ve görenekler, inanç, ahlak gibi toplumun sosyal yapısına ve genel ekonomideki üretim ve tüketim biçimine yön veren değerlerin toplamı o toplumdaki kültürel sermayeyi oluşturur. 

Kültürel sermaye eğitim, kültürel miras ve yaratıcılıktan beslenir. Kültürel sermaye tek başına kalkınmak için yeterli değildir ancak sahip olunan fiziki ve beşeri sermayenin daha akılcı ve verimli kullanılmasına olanak vererek ekonomide katma değer yaratır. 

Turizm için zor zamanlar ancak, Turizm trafiğin geri döneceğini muhakkak. 

Büyütülmeyen, işlenmeyen, değişimlere göre motive edilmeyen planların statikleşerek fayda sağlamıyacağı göz önünde tutulduğunda; Başda Başkan Hilmi Güler olmak üzere Ordu Belediye Başkanlığın ve Başkanı Servet Şahin olan Ticaret - Sanayi Odasının, Etkili şehir pazarlama stratejilerini son derece olumlu buluyoruz.

Global krizin etkileri sürerken büyümeye istekli iş tecrübesi, mesleki bilgi birikimi, ufku görüş üstünlükleri ile vizyonu örnekleyen konuşmacılar, Zoom Toplantıda, önemli bilgiler aktardılar

Küçük şehirler ve kırsal toplulukların ekonomilerini güçlendirme hedefi gibi, Ordu, daha iyi yaşam kalitesi sağlamanın ve yerel varlıklar üzerine inşa etmenin yollarını arıyor. 

Yerel düşünce yapısını,  küresel koşullara göre şekilendirip gereksinmelere uyarlanan yapı, ürünlerin küresel müşterilerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde oluşturma, markalaşmak için önemli bir adımdır.

Dünya’daki örnekleri sayısız olan ürün ile marklaşan şehirler gibi, Ordu ilinin kanımızca, fındık gibi benzersiz farklı bir ürünü var. Buradan yola çıkarak fark yaratma kabiliyeti ile fırsat yaratabilir. Farklı karnaval havasındaki festivaller, fuarlar, sempozyum-zirve düzenleyerek Uluslararasında isim duyurabilir.

Başkan Hilmi Güler’in Romanya örneği, sosyal tıbbın öncüsü olarak kabul edilen Ana Aslan sağlık merkeziyle tanınan tüm dünya tarafından kabul gören kozmetik ürünleri gibi fındık ve türev ürünler tüm dünya pazarında yer alabilir.

Turizm öncelikle Geleneksel klasik turizmle gelişir. Alternatif turizm, pasta payını çoğalatmak içindir.



Toplantıda yine Başkan Güler’in sözünü etdiği, Ordu’nun doğal tabiat varlıkları şelale, yaylalar, deniz kum vs. Akıllı büyüme stratejilerinde, kendine özgü kırsal karakterleri korumak ekoturizm büyüme ve gelişme hedeflerine ulaşmaya yardımcı olabilir.

Kırsal peyzajı koruyan politikalar, açık alanı korumaya, hava ve su kalitesini korumaya, rekreasyon alanları sağlamaya ve yerel ekonomiye yatırım getiren turistik yerler yaratmaya yardımcı olur.

Yürümeyi, bisiklete binmeyi ve toplu taşımayı destekleyen politikalar, insanların parasından tasarruf ederken araçlardan kaynaklanan hava kirliliğini azaltmaya yardımcı olur

Temel (tuvalet olanaklarıyla) tamamlanmış  ücretsiz bir kamp yeri sağlayarak, karavan turizm ile konaklama yetersiziği yatak sayısın azlığını hissetdirmeden yapılabilir. 

Sağlık, termal ve iş turizmiyle otel yönetimi gibi alanlarda Türkiye’nin büyük bir deneyimi var. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre,  Rusya, Almanya, Bulgaristan, İngiltere Gürcistan en fazla turist gönderen ülkeler. Göz ününde tutulması gereken SWOT analizi buna göre yapılmalı.

Yerel ekonomi, turizm  ne olursa olsun tüm çabalar mobil olarak düşünülmeli, mobil bir zihniyetle yapılmalıdır. Herkes her faliyeti mobil cihazda aradığında bulubilmelidir.

Zamanı yakalıyamamak ıskalamak telafisi çok zor olan boşluk bırakıyor. O nedenle, Ordu şehrinin benzersiz niteliklerine ve artı noktalarına dikkat çekerek, tüm kabiliyetlerin farkında olup bilinçli bir şekilde istifade edeceğine, rakiplerden koparak başarı faktörlerini uygulayacağına inanıyoruz.   

yilmazparlar@yahoo.com

29 Kasım 2020 Pazar

Turizm Ekonomisinin Geleceği

  Turizm Ekonomisinin Geleceği

Başkanlığını Ayşe Önen’in yaptığı SKAL İstanbul Kulübü, Turizm Ekonomisinin Geleceğini masaya yatırdı.



Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın konuk olduğu SKAL İstanbul Kulübün Kasım ayı toplantısında, Türkiye ekonomisinin yanı sıra salgının ve bölgedeki gelişmelerin turizm sektörüne etkileri değerlendirildi.

Pandemi geleceğe hızlı ilerlememize neden oldu.Pandemi sürecinde, birçok endüstri etkilenmiş olsa da, seyahat ve turizm endüstrisi özellikle ağır darbe aldı.Uluslararası uzun mesafeli yolculuklar neredeyse tamamen bitme noktasına geldi. Dünya çapında turizm ekonomisinin çöküşü otelleri, restoranları, otobüs işletmecilerini ve araba kiralama şirketlerini iflas ettirdi  Seyahat ve karantina kısıtlamaları, dar bütçeler ve enfeksiyon korkusuyla birleştiğinde turizmi önemli ölçüde azalttı. 

2020'nin sonunda 1,2 trilyon dolara varan gelir kaybı bekleniliyor. Ek olarak, tahminen 100 milyon insanı işsiz bıraktı. 25 milyon havacılık işi risk altında. 

Bu, birçok endüstri uzmanını, çalışanı ve gezgini, gelecekte turizm açısından neler getireceği konusunda kararsız bıraktı. 

Uzun vadede seyahatin çehresini değiştirebilecek temel seyahat teknolojisi eğilimlerini araştırılıyor

Pandeminin ne zaman biteceği henüz belli değil, ancak birçok hükümet ulusal ekonomilere sağlığı geri getirmeye çalışıyor.

Seyahatle ilgili belirsizlik ve korkuyla, turizm ve iş seyahatlerinin ne kadar çabuk iyileşeceğini, yine de uçup uçmayacağımızı ve yeni sağlık güvenliği önlemleri alındığında seyahat deneyiminin nasıl görüneceğini kimse bilmiyor… 

Seyahat ve turizm endüstrisinin tüm paydaşlarını ve sektörün önemli isimlerini bir araya getiren SKAL İstanbul Kulübü, Kasım ayı toplantısı için bir araya geldi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın konuşmacı olarak konuk edildiği toplantıda, Kovid-19 salgınıyla birlikte hem Türkiye ekonomisi hem de turizm sektörü değerlendirildi.

Kovid-19 sorunlu bir dünya ekonomisinin üstüne geldi

 Dünya ekonomisi açısından bakıldığında salgının; dengeleri iyi oturmuş, sorunları olmayan bir dünya ekonomisinin değil, dengesizliklerin birikmiş olduğu bir dünya ekonomisinin üzerine geldiğini belirten Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, salgın sonrası dönem için belirsizliğin hakim olduğunu söyledi. Türkiye ekonomisine değinen Prof. Dr. Akat, “Türkiye; petrol, doğalgaz, maden vs. gibi doğal kaynakları yetersiz bir ülke ve bütün bunları dışarıdan almak zorundayız. Kısıtlı doğal kaynaklara sahip ülkeler bu kaynaklara ulaşabilmek için imalat ve ihracata önem vermeli, ekonomilerini bu anlamda güçlü kılmalıdır.” dedi. Prof. Dr. Akat ayrıca Türk müteşebbislerinin zorlu süreçler için daima hazırlıklı olduklarını ve bu sürecin de atlatılacağını sözlerine ekledi.

 Turizm sektörü salgın sonrası toparlanacaktır

Turizm açısından Türkiye’yi değerlendiren Prof. Dr. Akat, “Ülkemizin, sahip olduğu doğal ve tarihi güzellikleri sayesinde doğal kaynağı turizmdir.” dedi.  Salgından olumsuz anlamda en çok etkilenen sektörlerin başında turizmin geldiğini belirten Prof. Dr. Akat, “Turizmin ekonomik açıdan geleceğini öngörmek Kovid-19’un seyrine bağlı olacak. Biz ekonomistler için bir şey söylemek zor. Uzun süreli karantina süreci nedeniyle insanların seyahat etmeye özlem duyduklarını düşünüyorum. Bu nedenle salgın sonrası dönemde, insanlar tekrar seyahat yapmak isteyeceklerdir.” dedi. 2021  için öngörüde bulunmanın zor olduğunu ifade eden Prof. Dr. Akat, 2021 yazının ikinci yarısı ve sonbaharda Türkiye turizminde ciddi bir canlanma söz konusu olabileceğini ekledi.



Anlamlı hediye

SKAL İstanbul Başkanı Ayşe Önen, toplantıya katılım sağlayan herkese teşekkür ederek Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’a, Geçmişi, Günümüzü ve Geleceği sembolize eden üç fidan bağışı sertifikasını takdim etti.

Seyahatteki çöküş uzun vadeli değişiklikler getirecek. 

Kanımızca, kitlesel işsizliğin işgücü piyasalarında silinmez izler bırakması gibi, mevcut küresel seyahat çöküşü hem iş hem de eğlence için uluslararası hareket modellerinde uzun vadeli değişiklikler getirecektir. Güçlü salgın kayıtları olan ülkeler, bunları turizm pazarlama stratejileri olarak kullanacaktır.  

Sağlık turizmi, İnsanlar daha sağlık odaklı hale geldikçe, pek çoğunun sağlık, restorasyon ve iyileştirici tatiller aramaları bekleniyor. Yoga inzivaları, spa uygulamaları ve diğer sağlık yanlısı aktiviteler özellikle turistler için çekici olmalıdır. 

Miras ve kültür turizmi, Yakındaki yerlerle sınırlı olduğunda, miras ve kültürel deneyimler ön plana çıkabilir. Bu, müzelerin, restoranların, tarih turlarının ve diğer yerel sitelerin ilgisinin artması anlamına gelir.

Açık hava turizmi, Aşı olmadan sosyal mesafe ve izolasyon temel COVID-19 önleme yöntemi olmaya devam ediyor. Buda, kamp, ​​yürüyüş veya su sporları gibi açık hava tatillerinde artışa neden olabilir.

Aile ve arkadaş turizmi, Kilitlemelerin uygulandığı, ailelerin ve arkadaşların ayrı tutulduğu yerlerde, günübirlik gezilere odaklanan turizm paketleri, hafta boyu süren gezilerden çok artış görebilir.  

Uzak veya tenha yerler, Uzak yerler her zaman belirli turistler arasında popüler olsa da, bu tatil seçenekleri koronavirüs sonrası daha fazla ilgi göreceği muhakkak. 

Küçük gruplara odaklanma, İster sınırlı odaları olan (oda kahvaltı gibi) konaklamalar, ister özel tur grupları olsun, COVID sonrası dünyada turizm küçük başlıyacakdır.

Uluslararası turizmin kontrollü kabulü, Virüs korkusu azaldığında, şirketler ve hükümetler uluslararası turistleri geri çekmek için rekabet etmeye başlayacaklar.

Turizm Teknolojileri Trendleri COVID-19 Sonrası, Ülkeler geçişi daha sorunsuz hale getirmek için teknoloji geliştirmeye ve entegre etmeye çalışıyor. 

Temassız teknoloji, Paylaşılan temas noktalarının ve yüz yüze etkileşimlerin azaltılması yolları arınılıyor. 

Sayı biyometri kullanımını düşünülmektedir, Biyometri temassız parmak izi, iris taraması veya yüz tanımayı içerebilir. Diğer seçenekler arasında hareket kontrolleri, belge tarama veya sesli komutlar dahil olmak üzere temassız girişler araştırılıyor.

Gelişmiş temizlik teknolojileri, Temizlik ve sanitasyon, hem seyahat sağlayıcıları hem de müşteriler için başka bir ana odak noktasıdır. Sterilizasyonu daha etkili hale getirmeye yardımcı olmak için ultraviyole ışık teknolojilerin kullanımı.

Tüm vücut dezenfeksiyon kabinleri, yüksek temas yüzeylerinde antimikrobiyal kaplamalar ve temizlik robotların kullanımı. Uygulaması çok az olan kabinlerde bir kişiyi ve giysilerini 40 saniyede dezenfekte edebilen ve patojenleri öldürmek için tasarlanmış fotokatalizörler veya nano iğne teknolojisin kullanılımını yaygınlaştırmak.

Otomatikleştirilmiş süreçler, Birçok sağlayıcının gelir hedeflerini veya giderlerini karşılamada güçlük çekmesiyle, şirketlerin müşterilere yardımcı olacak daha az personeli olması muhtemeldir. Bunu aşmak için, otomasyonun dahil edilmesi olası bir çözümdür. Başka bir seçenek de, Bilinen Gezgin Dijital Kimliği  

Akıllı kapıdan kapıya ulaşım, Popülaritesinde artması beklenen bir diğer trend de kapıdan kapıya taşımacılık hizmetleridir. 

Ancak, bu toparlanmayı sağlamak için sektör sıkı bütçelerle çalışmak zorunda kalacak. Ancak yeni süreçlere ve teknolojilere yatırım yapmaya ve değişen ihtiyaç ve gereksinimlere karşı esnek olmaya istekli olacak. Bunu yapabileceklerini varsayarsak, COVID-19 sonrası dünyaya ve onun yeni normaline etkili bir şekilde adapte olacak şekilde donatılmalıdırlar. 

yilmazparlar@yahoo.com 

 

10 Kasım 2020 Salı

SKAL İstanbul Klübünden ATA'yı anma Mesajı

 SKAL İstanbul Klübünden ATA'mızı Anma Mesajı

10 Kasım 2020 ATA'mızın aramızdan ayrılışının 82.yıldönümü vesilesiyle SKAL İstanbul Klübü Başkanı Ayşe Önen üyelere ve Turizm Dünyasına ATA’mızı anma mesajı göndererek kendi kurguladığı bir video ile mesajına dahada anlam kazandırdı.

Başkan Ayşe Önen Mesajı; 

“Sevgi, minnet ve özlemle anıyoruz!*

İleriyi gören, isabetli kararlar vererek, cesaret, irade, azim, kararlılık ve güçlü sorumluluk anlayışıyla Türk Ulusuna önderlik eden ve Millî Mücadele'yi başlatan Atatürk; *“ya istiklal, ya ölüm”* diyerek ulusumuzun kaderini değiştirmiştir.

Az zamanda çok ve büyük işler yapan Ulu Önderimiz, izi silinemeyecek birçok başarıya imza atarak en büyük eserim dediği *Türkiye Cumhuriyeti*'ni kurmuştur. Yalnızca milli ve bağımsız bir devlet kurmakla kalmamış, Türk Ulusunu her alanda çağdaş medeniyetler düzeyine taşımada öncülük etmiştir.

Askeri ve siyasi başarılarının yanında, çevreye ve doğaya olan duyarlılığı, çiftçiye ve tarıma verdiği önem, bilim ve eğitime gösterdiği ihtimam, kadına ve gençliğe atfettiği değer, çocuklara duyduğu sonsuz sevgi ile insani vasıflarıyla da, sadece bize değil tüm dünyaya örnek olmuştur.

Ona duyduğumuz sevgi ve minneti, Cumhuriyetimizi tam bağımsızlık ve demokrasi ilkelerinden asla ödün vermeden yaşatarak göstermeye devam edeceğiz.

Her *10 Kasım*’da daha da derinden hissederek diyoruz ki, *sonsuza dek bizimlesin...*"

Gerçekdende, Turizm ilkelerin temelini oluşturan, Türk Turizmine ve Dünya Turizmine ilham veren, yol gösteren, Atatürk’ümüzün “ Yurtda Sulh, Cihanda Sulh ” sözleri, Turizmin ön koşuludur. Turizmin Ancak güvenli barışçıl bir ortamda mümkün olabileceğidir.

Bir ulus olarak bağımsızlığımızı güvence altına almak için savaşan milli kahramanlarımız, Başda Atamız olmak üzere hatırlanmayı kalplerde sonsuza kadar yaşamayı hak ediyorlar.

Politikacılar bu vesileyle, özgürlükleri ve özgürlüğü korumak, kitlelerin refahını arttırmak için çalışmak ve hepimizin güvenebileceği ve gurur duyabileceği büyük bir ulus inşa etmeye ve çalışmaya devam etmeliler.

Özgür bir ulusun parçası olmaktan gurur duyan bizler bugün, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının 82.yıldönümünde rahmetle ve minnetle anıyoruz.

yilmazparlar@yahoo.com


 

3 Ekim 2020 Cumartesi

Turizmde Beyin Fırtınası

 Turizmde Beyin Fırtınası

Covid Salgını turizmde yeni seyahat trendlerinide beraberinde getirdi. İnsan tutumunu, niyetini temel alan, turistlerin davranışlarını, düşüncelerini anlayan bilinçli turizmin yeni akımlarını öngören, SKAL İstanbul kulübü krize çözüm aradı. Dijital ortamda Zoom üzerinden geniş katılımlı bir çalıştay düzenledi.

Siyasi çerçeve koşullarına bağlı olan, salgın dönem Turizmine kilit kararlar veren siyasi irade olmasına ve ne olacağını tahmin etmek çok zor görünmesine rağmen, sektör tüm krizlerin kralı olarak çözümler üretiyor. Pazar katılımcıları, potansiyel talebi incelemek ve yeni ürünler hazırlamak için buna odaklanıyor.

Üç milyar insan evde oturuyor ve enfeksiyondan korkuyor, sınırlar kapanıyor, vizesiz rejimler iptal ediliyor, uçaklar uçmuyor, oteller boş ve personel işten çıkarılıyor. Ama er ya da geç salgın sona erecek. Dünya karantinalardan çıkmaya, bağları yeniden kurmaya ve seyahat kısıtlamalarını kaldırmaya başlayacak. Bundan sonra turizm nasıl olacak?

Gerek üye sayısı, gerek gerçekleştirdiği projeler ile dünyanın en önemli kulüplerinden olan, Yönetim Kurul Başkanlığını Ayşe Önen’in yaptığı İstanbul SKAL Kulübü yine bir ilke imza atarak, Arama Konferansı konusunun uluslararası öncülerinden olan Prof. Dr. Oğuz Babüroğlu yönetiminde çalıştay düzenledi. 

Yaptığı açılış konuşmasında Ayşe Önen özetle, Tüm Dünyayı  derinden  etkileyen ve insan hayatını da tehdit eden, benzeri görülmemiş bir süreç  yaşadığımızı, en çok etkilenen, turizm sektörü olduğunu, birkaç aylık iyileşme algısı olsada geleceği şekillendirmeye, çalıştıklarını söyledi.

Başkan Önen, “2020  yaz sezonunu  bitirdik, yaşadığımız  tecrübelerle,  turizm endüstrisinin paydaşları olan bizler, bir araya gelip,  ortak  sorunları  bulmaya, daha iyiye ulaşmak, ve  yeni  normaller  çerçevesinde neler yapılması gerektiğini  belirleyerek,  hedefler  seçmemizi sağlayacak “Arama Konferansı” düzeninde, bir beyin fırtınası yaparak, geleceğe ortak akılla bakmak istedik.” Diyerek Dr. Oğuz Babüroğlu, teşekkür ederek Moderatöre sözü bırakdı. Başkan Önen ayrıca Babüroğlu’na teşekkür ifade eden TEMA vakfina geçmişi, günümüzü, geleceği sembolize eden 3 Fidan bağışladıkları sertifikayı, sanal ortmada takdim etdi. 

Seyahat ve turizm endüstrisinin tüm sektörlerini çatısı altında toplayan tek uluslararası organizasyon olan ve sektörün önemli isimlerini bir araya getiren SKAL İstanbul Kulübü, Eylül ayı toplantısı için bir araya geldi. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle sanal ortamda düzenlenen interaktif toplantı Arama Konferansi ekolünün  öncüsü, Arama Katılımlı Yönetim Danışmanlığı Kurucu Yöneticisi, Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yazar Prof. Dr. Oğuz Babüroğlu moderatörlüğünde gerçekleşti. 

Yeni dönemle birlikte yeni trendlerin ortaya çıktığından söz eden Prof. Dr. Babüroğlu, inovasyon ve dijitalleşme, hijyen ve sağlık güvenilirliği, temassız işlemler, kişiye özel seyahat ve konaklama tercihleri, yeni turistik bölgelerin tercih edilmesi gibi yeni akımlara değindi. Salgın döneminin olumsuz etkilerini en çok hisseden sektörlerin başında gelen turizm sektörünün yeni düzene uyum sağlamak için neler yapabileceğinin konuşulduğu toplantıda tüm üyelerin interaktif olarak katıldığı bir çalışma gerçekleştirildi. Zoom üzerinden çalışma gruplarına ayrılan üyeler, yeni dönem ile birlikte ortaya çıkan sorunlara çözüm önerileri geliştirdi. 

Grup çalışmalarında üç ana başlık ön plana çıktı

Grup çalışmalarının oldukça verimli geçtiği toplantıda öne çıkan konular arasında her zaman öncelikli olmasına karşın salgın ile birlikte önemi daha da artan hijyen ve sağlık güvenilirliği, online check-in ve check-out işlemleri gibi temassız işlemlerin gerekli yasal düzenlemelerle birlikte aktif hale getirilmesi vardı. Toplantıda öne çıkan bir diğer önemli konu da turizmde yerelleşmeydi. Sınırların kapalı olması nedeniyle dış turizmin yapılamaması, salgın nedeniyle ailelerin ve yakın arkadaş gruplarının bir arada seyahat etmesinin ötesinde geçimini sadece turizm ile sağlayan yerel halkın durmunun salgın ile olumsuz etkilenmesinden ötürü iç turizme ağırlık verilerek Türkiye’nin keşfedilmemiş yeni destinasyonların ortaya çıkarılmasının önemine dikkat çekildi.




Koronavirüs salgınının turizm sektörü üzerindeki şiddetli etkisi sır değil. Ancak çoğu kişi, durumun ne gibi değişiklikler getireceğini, COVID-19 sonrası dönem için turizm trendlerinin neler olduğunu merak ediliyor. Yine uzman görüşlerine göre yeni trendleri ilk bakışda, Uçuşlar yerine yol gezileri, Sağlık turizmi, Vahşi Yaşam Tatilleri, Glamping ve Ekoturizm, Çevrede bisiklet yolları, Gölde dinlenmek vs. deniz kenarında tatil, Aile seyahati, Yalıtılmış bir tatil olarak belirliyorlar.

Korkunun anahtar olduğu, bilinmeyenden korkma, enfeksiyon korkusu, birine dokunma, dokunulma, aile ve arkadaşlara bulaşma korkusu, birçok cephede ortadan kalkması ve tamamen ortadan kaldırılması için çok sayıda iyi haberin olması zaman alacak. O zamana kadar seyahat ve turizm tam anlamıyla küçük kulübesinde kalacak..

Yakın gelecekte, her biri kendi açısından önemli olan olası eğilimler uzmanlara göre; Ülke sınırları bir süre herkese açık olmayabilir. Bazı coğrafyalar bir süre tehlikeli olarak algılanabilir, ziyareti düşünülmez gelebilir. İş seyahatleri önemli ölçüde azalabilir. MICE pazarı bir süre çok zor duruma girebilir. Mega etkinlikler daha az çekici hale gelebilir. 

Grup yolculuğu küçülebilir. Boş zaman seyahatleri de bir süre azalabilir. Daha az sayıda öğrenci eğitim görmek için yurt dışına seyahat edebilir.  Din turizmi düşebilir. Emekli. olgun gezginler en büyük ölçüde etkilenebilir. Turizm, daha fazla iç yönelimli iç turizme dönebilir. Destinasyon düğünleri ciddi bir düşüş yaşayabilir. Okul gezileri kuruyabilir. Doğa zafer kazanabilir. Büyük olasılıkla doğa ve yaban hayatı, önümüzdeki aylarda anıtlara ve tarihe tercih edilebilir. Hava yolculuğu daha pahalı hale gelebilir. Havaalanları daha az kalabalık olabilir. Bu, havalimanlarında perakendecilikten makul ölçüde büyük potansiyel alan yiyecek ve içecek, yaşam tarzı, elektronik ve daha birçok marka etkilenebilir. Lüks oteller daha ucuza gelebilir. Yolculuklardan bir süre uzak durulabilir  Yol gezileri daha fazla tercih edilebilir. Aileler ve gençlerin, özellikle uzun hafta sonları ve kısa tatiller için, daha fazla dışarı çıkmayı tercih etmesi muhtemeldir. Memleket yolculuğu büyük bir segment olabilir. Yiyecek ve İçecek tüketimi etkilenebilir. Gastronomi turizmde düşüş yaşanabilir. Alışveriş ciddi bir gerileme yaşayabilir.

Müşteri daha fazla seçeneğe, daha fazla esnekliğe sahip olarak temel faktörler şunlar olacaktır:;Güvenlik: hem algılama hem de gerçeklik önemli olacaktır. Sağlık: hükümet zorunlu kontroller getirebilir. Hijyen: Bundan ödün verilmeyecektir. Markalar: Kaliteden yana olanlar kazanacaktır. Değer: İyi para için iyi bir değer, yeni anlayış olacaktır.

yilmazparlar@yahoo.com

      

Kaynak; Net Haber Ajaans

9 Ağustos 2020 Pazar

TÜROB projesi-Beyoğlu Talimhane Sahne-Yilmaz Parlar

TÜROB Muhteşem Projesi

Enerjik ve çekici kültürel sanat etkinlikleri statik cazibe merkezlerini ve destinasyonları canlandırmak ve yenilemek isteyen turizm politikasına anında hitap eder. 

Yönetim Kurul Başkanlığını Müberra Eresin’in yaptığı, Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Otel sıklet merkezlerimizden Talimhane’de, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Beyoğlu Kültür Yolu projesi kapsamında, Beyoğlu Belediyesi İşbirliği ile “Beyoğlu Talimhane Sahne” projesini gerçekleştirdi.




Turizm sadece ticari faaliyetlerin bir toplamı değil, aynı zamanda tarih, doğa ve geleneğin ideolojik bir çerçevesi, kültürü ve doğayı kendi ihtiyaçlarına göre yeniden şekillendirme gücüne sahip bir çerçevedir. Kültüre dayalı sanat etkinlikleri, şehir turizminin ve kentsel politika yapımının temel dayanağıdır. Sanat etkinliklerin çoğalması sektör için genişlemeye işaret eder. Kentsel sanatsal etkinlikler çoğaldıysa, kent turizminin yükselişi önemli bir etken olmuştur. Turizm açısından bakıldığında, sanat etkinlikleri, hem dış ziyaretçilere hem de yatırımcılara hitap eden bir dizi cazibe merkezini temsil eder. İşte bu nedenle kültürel bu proje muhteşem olarak tanımlanabilir.





6 Ağustos 2020 Perşembe günü, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Beyoğlu Kültür Yolu Projesi’ninde dahilinde olan Beyoğlu Belediyesi ile Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) paydaşlığıyla kurulan “Beyoğlu Talimhane Sahne” kültürel etkinlikler için resmi açılışı yapıldı.


Beyoğlu Talimhane Sahnenin açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin TÜROB Yönetim Kurul üyeleri, iş, siyaset ve sanat  dünyasının seçkin isimleri, akademisyenler, elit davetliler katıldılar. Yüce Atatürk’ümüz başda olmak üzere gazi, şehitlere saygı duruşu ve İstiklal marşı sonrasında protokol açılış konuşmaları yapıldı. İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu bir konser verdi 





İstanbul’a gelen turistlerin büyük bir bölümünün ilk tanıştıkları yerin Talimhane olduğunu söyleyen, TÜROB Başkanı Müberra Eresin "Biz Talimhane'ye sonuna kadar inananlardanız. Bu bir başlangıç olacak. 2-3 yıl öncesinde turizmde yaşanan sıkıntılı günlerde en çok etkilenen bölge Talimhane olmuştu. 2019 yılından itibaren en hızlı toparlanan ve yükselişe geçen bölge yine Talimhane oldu. Pandemiyle birlikte tüm turizm sektöründe olduğu gibi Talimhane otelleri de sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Bu günler de geride kalacak ve Talimhane 10 bini aşan yatak kapasitesiyle yine binlerce turistin konaklamasını ve ağırlanmasını sağlayacak. Talimhane İstanbul’un en önemli turizm bölgelerinden biri olma niteliğini sürdürecek” dedi.

Eresin, “Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy da desteğini esirgemedi ve Talimhane’nin proje kapsamına alınmasını sağladı. Bu nedenle kendisine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Talimhane’nin yeniden düzenlenmesi konusunda büyük bir çaba gösteren Beyoğlu Belediye Başkanı Sayın Haydar Ali Yıldız’a da teşekkür ediyoruz” şeklinde projeye destek verenleri açıkladı.



Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Talimhane Sahne ve 8 Ağustos'ta başlayıp Eylül sonuna kadar devam edecek Beyoğlu Kültür Festivali ile İstanbul sosyal hayatının kalbi, opera ve baleden halk müziği ve tiyatroya uzanan bir sanat coşkusuyla atacak. Beyoğlu'nda yaptığınız bir yürüyüşte dili, kültürü, inancı birbirinden farklı nice hayatların içinde yol alırsınız. Bu toprakların medeniyet mirası bizlerle yaşamaya devam etmektedir. Üzerimize düşen görev, mirası varise ulaştırmak için korumaktır. Bunun en estetik ve zarif yolu ise kültür ve sanat etkinlikleridir. Açılışını yapmakta olduğumuz 147 kişi kapasiteli Talimhane Sahne ile Beyoğlu Kültür Festivali de bu düşünceden hayat bulmuştur" ifadelerinde bulundu. 





Talimhane bölgesinin yerli, yabancı binlerce misafire ev sahipliği yaptığını belirten Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız  "Kültürün ve sanatın yaşaması, devam etmesi için yerel yöneticiler başta olmak üzere devletimize, milletimize, sanatçılarımıza hep birlikte destek olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bizler bu dönemde sanatın ve kültürün kalbi olan Beyoğlu'nda hem sanata ve kültüre bir destek, hem de sanatçıya ve kültür insanlarına, sinema sektörüne her anlamda destek verebileceğimiz arayışlar içerisinde olduk. İstedik ki insanları ağırlayan bu bölge artık sanatı da kültürü de müziği de ağırlasın. Sanat ve kültür de burada en yüksek bir dozda kendine yer bulabilsin" dedi


Konuşulan konular gerçekdende, Turizmde artan rekabetçi baskılar ve rekabet eden gündemlerle karşı karşıyadırlar ve bir dizi tutarlı hedef ve politika çerçevesine ihtiyaç duyulmaktadır. 





Sanat etkinlikleri kültürel politika ve şehir turizmi politika hedeflerini ayrı ayrı karşılayan bir dizi fayda sağlayabileceğini açıkça gösterir.

Şehrin sanatsal arzların, sanat etkinliklerin turistik cazibe merkezlerine ve şehir imajına aktarılabilirliğiyle, anında çekici olasılığını artırır. Sahne, izleyici kültürel turizmciler için karar faktörü olarak önemli bir rol oynar.

Bu nedenle, Sahne, sanata katılımın derin bir itici gücüdür.

Farklı ortamların farklı ekonomik, sosyal, davranışsal ve sembolik çağrışımları vardır. Sanatsal etkinliklerin stratejik turizm üzerindeki etkisi analiz edildiğinde imaja olan katkısıyla “Proje” muhteşem olarak nitelik kazanıyor. 

yilmazparlar@yahoo.com




  

31 Mayıs 2020 Pazar

SKAL’istanbul Kulubü Mayıs 2020-Toplantısı-Diversey-Yılmaz Parlar

SKAL’dan Turizme Canlılık

Turizmi durduran, Dünya çapında COVID-19 salgınıyla seyahat kaygısı çağında pandemi sonrası, turistlere gönül rahatlığı sağlayacak yeni sanitasyon protokollerin yapıldığı şu günlerde SKAL İstanbul Kulübü, turizmimizi canlandıracak, oteller ve turistik işletmeler için çok önemli “Temizlik ve Hijyen” bilgilendirme, konferansına imza atdı. 




Geleneksel aylık toplantılarının Mayıs ayı buluşmasını online Zoom toplantı şeklinde gerçekleştiren, Başkanlığını Ayşe Önen’in yaptığı SKAL İstanbul Kulübün 360 derece hijyen konferans konuşmacıları; Diversey Satış Müdürü Ozan Muslu , İş Geliştirme Müdürü Fatih Pullu, Portföy Geliştirme ve Saha Operasyonları Yöneticisi Ödül Özdamar’dı. 


Türkiye'nin turizme kapılarını gönül rahatlığı içinde açılabilmesi için, turistlerin geri dönüşüne hazırlık için hijyen önlemleri ve gereksinimleri belirlediği, Kültür ve Turizm Bakanlığın mecbur tutduğu otellerin ve Turizm işletmelerin sertifika almaları şart. 


Otellerin ve Turizm işletmelerin ve sertifika alabilmesine fayda sağlıyacak son derece önemli olan bilgilendirme konferansına, Başta Başkan Ayşe Önen, As Başkan Can Arınel, Genel Sekreter Selma Tatar, Sayman Mustafa Yalçın, Merve Kadıoğlu Sönmez  Meltem Tepeler, Seyhan Ayel gibi isimlerin oluşturduğu yönetim kurulu, Geçmiş dönem Dünya SKAL Başkanları, Hülya Aslantaş, Salih Çene, SKAL İstanbul Kulübü geçmiş dönem Başkanları, Bahar Birinci, Ata Eremsoy’un ve SKAL İstanbul Kulübü üyelerin, katıldığı zoom toplantıda Başkan Ayşe Önen açılış konuşması yaptı. 




Başkan Ayşe Önen “Geçen ay geleneksel  toplantımızdan çok olumlu geri dönüşler alınca motive olduk. Bu toplantımızda da yine çok önemli, hatta belki bu dönemin en önemli konusunda, uzman konuşmacılarla karşınızdayız. Turizm endüstrisinde; hijyen hep hayati öneme sahipti. 


Hepimiz biliyoruz ki; müşteri ihtiyaç ve beklentileri sürekli değişim gösterse de, değişmeyen tek kriter Temizlik ve Hijyeni Covid-19 bu konunun önemini kat kat artırdı. Artık tüm paydaşlarımızla 360 derece hijyeni konuşmamız, uygulamamız gerek. Bu konuda bizlere yol göstermeleri için en doğru seçimin 95 yıllık geçmişi ile temizlik ve hijyen sektörünün öncüsü, değerli destekçimiz Diversey firması olduğuna karar verdik. Bizleri kırmadılar, sektörün tüm paydaşlarına dokunan bu hayati konu için, kapsamlı bir sunum yapmak üzere  bugün aramızdalar. Aramiza katılmalarından dolayı teşekkür ediyor, sunumlarini yapmak uzere sözü konunun uzmanlarina bırakıyorum.”dedi


Önen “Sunum sonrasında, soru-cevap bölümümuz icin, sorularınızı chatbox’a yazabilisiniz, Bu bölümü, As başkanım Can Arınel koordine edecek.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.


Temizlik ve dezenfeksiyonu aynı anda sağlayabilen, ürünlere sahip olan Diversey’in yöneticileri firmaları hakkında kapasite ve ekonomik bilgileri paylaştıkdan sonra; Diversey'in, koronavirüsle mücadele kapsamında önemli rol oynayan ürünleri tanıtdılar. Üniversite, hastane, aile sağlık merkezleri ve oteller gibi iş ortaklarına dezenfektan bağışında da bulunan Diversey, toplumu korumak ve sağlıklı bir yaşam sağlamak için ülkeye destek olmaya devam edeceklerini belirtdiler. Eğitim konusuna da değinen konuşmacılar, Turizme açılabilmemiz için sanitasyon ve hijyen gibi hertürlü hizmeti verebilebileceklerini açıkladılar.
Pandemi sonrası turizmde en önemli faktör olacağı otellere ve diğer hizmet sağlayıcılara Sertifikanın şart koşulu, seyahat edenlerin hijyen standartlarını sağlamalarına yardımcı olacağı gibi, alınan eğitimle daha kolay ve güvenilir bir dizi tedbirin sağlanacağı muhakkak.   
Uluslararası sınırlar açıldığında yüksek hijyen standartlarının turizm için bir öncelik olacağı inancıyla, son zamanlarda konukların ve personelin sağlığını korumaya yönelik salgın sonrası temizlik ve sanitasyon protokolleri büyük otel zincirleri ve havayolları tarafından gerçekleştirilmektedir.  

Pandemiyle en kötü etkilenen tüm büyük ekonomik sektörlerden biri olan turizme yeniden açılmamız için Oteller ve Turizm işletmelerine, restoranlara 130 dan fazla kriter içeren sertifikasyon programı geliştiren Turizm Bakanlığın yanı sıra, Turizm örgütlerinden SKAL İstanbul Kulübü gibi yapılan çalışmalar ve gösterdikleri çaba ile artan belirsizlik zemininde, güncel ve güvenilir destinasyonlarımız önem kazanabilecek.


SKAL İstanbul Kulübünün bu yararlı toplantı bilgilerini tüm Otel ve Turizm İşletmeleriyle ve hizmet sağlayıcılarıyla paylaşacaklarını bildirdiler.


yilmazparlar@yahoo.com

1 Mayıs 2020 Cuma

Dünya SKAL gününde 28 Nisan 2020 SKAL İstanbul Kulübü,Turizmi Değerlendirdi-Yılmaz Parlar

SKAL İstanbul Turizmi Değerlendirdi 

100'den fazla ülkede 14.000'den fazla üyesi olan SKAL Kulüpleri, 28 Nisan Dünya SKAL gününün 86.ncı kutlaması kapsamında SKAL İstanbul Kulübü üyeleri, online toplantı gerçekleştirdi.

İstanbul Kulübü üyeleri, COVID-19 pandemi sürecinde dünya çapında kilitlenme ve seyahat kısıtlamaları nedeniyle ağır darbe alan turizm sektörünü değerlendirdi.



28 Nisan 1934’de Paris’te kurulan Seyahat ve Turizm endüstrisinin tüm sektörlerinin profesyonellerini bünyesinde toplayan tek uluslararası organizasyon olan SKAL International’un stanbul kulubün otel, havayolu ve seyahat acentalarını temsilcileri, SKAL İstanbul Kulübü’nün eski başkanları,The Marmara Türkiye Otelleri COO’su Ata Eremoğlu, Emirates Havayolu Türkiye, Bulgaristan ve Romanya Müdürü Bahar Birinci ve Anadol Turizm Pazarlama ve Anlaşmalar Müdürü Patrice Lepkovsk panelde görüş bildirdiler.


SKAL İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Önen, TUROB Başkanı Müberra Eresin, SKAL Istanbul Yönetim Kurulu üyeleri Can Arınel, Selma Tatar, Mustafa Yalçın, Merve Kadıoğlu Sönmez, Meltem Tepeler ve Seyhan Ayel’in katıldığı toplantıda, Panelde pandemi sürecinde turizm sektöründe yaşananlar ile ilgili önemli bilgileri paylaştılar..

SKAL International Istanbul Başkanı Ayse Önen yaptığı açılış konuşmasında; “Covid-19 salgının etkisini en yoğun hissettirdiği alan  hiç şüphesiz Turizm Endüstrisi. Sektörümüzü sıfır noktasına getiren bu türbülans elbetteki dinecek umudumuzu ve inancımızı yitirmeden , müşterinin tercih ve alışkanlıklarının değişeceğini de göz önünde bulundurararak, bütün enerjimizi yeniyi inşa etmek uzerine odaklanacağız.” dedi.



“Durum 2. Dünya Savaşı sonrasındaki duruma benzetiliyor”

Ekonominin tüm dünyada durduğunu belirten Patrice Lepkovski, “Bu zor günleri yavaş yavaş sonlandırmamız gerekiyor ancak bu iş bittiğinde direkt turizme başlanması gibi bir durum söz konusu olamaz. Her şeyden önce turisti gönderecek ülkelerin sınırlarını da açmaları gerek. Böyle uzun bir travma yaşadıktan sonra insanlar seyahat etmeden önce ekonomik durumlarını düzeltmek isteyeceklerdir. Bu durum birçok insanı işsiz ve gelirsiz bıraktı.” dedi.


Emirates Türkiye Müdürü Bahar Birinci ise, “Şu an dünyanın içinde bulunduğu ekonomik durum, 2. Dünya Savaşı sonrasındaki duruma benzetiliyor. IATA her hafta, hava yollarının son durumu ile ilgili bir rapor yayınlıyor. Geçen haftaki analizinde 2019 ile mukayese edildiğinde 2020’de hava yollarının gelirinin, 310 milyar $ düşeceği söyleniyor. Yurt içi uçuşlar yavaş yavaş geri gelebilir ama uluslararası daha zor olacak. Çünkü uluslararası uçuşlar tamamen iki ülkenin de sınırlarını açıp açmamasına bağlı.” Şeklinde  açıklamalarda bulundu



“Yeni normallerimiz olacak”

IATA verilerine göre dünyada toparlanma sürecinin bir seneyi bulabileceğinin öngörüldüğünü belirten Ata Eremsoy, “Mümkün olduğunca çok sayıda arkadaşımızı işte tutmaya gayret göstereceğiz. Kimseyi işsiz bırakmamak ilk hedefimiz. Bu süreçten sonra artık otelcilikte “yeni normallerimiz” olacak. Yönlendirmeler değişecek, sosyal mesafe uygulanacak, termal kameralar gelecek. Hijyen kurallarında yeni standartlar belirlenecek, bunları uygulamayan oteller tercih edilmeyecek.” Sözleriyle otellere gönderme yaptı.

Yurt dışı pazarlardan gelen verilerin de ışığında yeni dönem için gerekli hijyen sertifikasyon çalışmasının detayları için çok yoğun bir şekilde çalıştıklarını söyleyen TUROB Başkanı Müberra Eresin, “Normalleşmenin ne zaman başlayacağını ve tam anlamıyla normalleşme sürecinin ne kadar zaman alacağını tahmin edebilmek maalesef şu anda mümkün değil. Bu süreci salgının gidişatı ve kontrol altına alınması belirleyecektir. Ancak sektörümüz adına iyimser olmak zorundayız ve tüm çabalarımız iyimser tabloya göre devam ediyor. Haziran ayı ortalarından itibaren normalleşme yolunda ilk adımların geleceğini umut ediyoruz.”  Diyerek umutlu olduğunu vurguladı
Ailece seyahatlerde acentelere ihtiyaç duyulacak

Acenteler ve turizm sektöründeki online platformların durumunu değerlendiren Patrice Lepkovski, insanların değişen satın alma alışkanlıklarına dikkat çekerek, “Ailece seyahat etmek isteyenlerin acentelere daha çok ihtiyaç duyacaklarını hissdiyorum. Bu süreçte insanlar kişiye özel seyahat isteyeceklerdir.” Yeni trend belirledi

Türkiye turizmine baktığımızda en fazla Almanya ve Rusya’dan gelen turistlerin durumu göz önünde tutulduğunda İş yapma zorluğu, belirsizlik ön planda.
Almanya’nın turizm sektörüne darbesi dünya çapındaki seyahatlere karşı uyarısı 14 Haziran'a kadar uzatılması.
Dışişleri Bakanları Almanya'nın salgına karşı mücadelesinin "Kaygısız seyahat önerebileceği" bir aşamada olmadığını söylemişti. Ekonomileri bu yıl rekor düzeyde % 6,3 daralabileceği konusunda uyarmıştı.Tarihinin en kötü resesyonunu yaşayacaklarını bildirdiler.
Turizm AB'nin ekonomik çıktısının % 10'unu oluşturuyor ve 27 üye ülke şimdi hem kendi ülkelerinde hem de ötesinde kamu hareketlerine nasıl devam edileceğine karar vermek zorundalar.
Rus turistlere bakdığımızda; İtalya, Türkiye ve Çin Rusya'nın en popüler üç turistik bölgesi.
Rus Tur Operatörleri Birliği hükümete verdiği açık mektup, Tur satışlarının kısıtlanması ve halihazırda satılan turlar için para iade etme ihtiyacı nedeniyle zarar gören Rusya'daki turizm endüstrisinin istikrarına yönelik içeriyordu.

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, Rusya’ya ve ülkemizde görev yapan 101 ülkenin büyükelçi ve başkonsolosları ile Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), Dünya Ticaret ve Turizm Konseyi (WTTC), Avrupa Tur Operatörleri ve Seyahat Acentaları Birliği (ECTAA) ve diğer yabancı seyahat acentaları birliklerine pandemi süreci ve sonrasına birlik, beraberlik ve temennileri içeren mektup göndermişti.

Birleşmiş Milletlere göre Turizm için zor zamanlar, ancak BM seyahat organizasyonu tatil trafiğinin geri döneceğini tahmin ediyor
BM kurumlarıyla işbirliği yapan Dünya Seyahat Örgütü'nün ( UNWTO ) görüşü Turizm COVID-19 tarafından durma noktasına gelmiş olabilir, ancak küresel GSYİH'nın yüzde 10'unu oluşturan sektör, pandemi ortaya çıktıktan sonra küresel ekonomiyi yeniden ayağa kaldırmaya yardımcı olacak benzersiz bir konumda bulunuyor. Sürdürülebilir ekonomik büyüme alanlarında kaydedilen ilerlemeler geri alınabilir.”

UNWTO turizm endüstrisi ve sektörün daha geniş toparlanma planlarına ve eylemlerine dahil edilmesi için finansal ve politik destek çağrısında bulunuyor.

yilmazparlar@yahoo.com

23 Nisan 2020 Perşembe

SKAL’dan 100.YIL Mesajı-Yılmaz Parlar

SKAL’dan 100.YIL Mesajı

“Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletındir!”


Turizm ilkelerin temelini oluşturan, Türk Turizmine ve Dünya Turizmine ilham veren, yol gösteren, Atatürk’ümüzün “ Yurtda Sulh, Cihanda Sulh ” sözleri, Turizmin ön koşuludur. Turizmin Ancak güvenli barışçıl bir ortamda mümkün olabileceğidir.


Bir ulus olarak bağımsızlığımızı güvence altına almak için savaşan milli kahramanlarımız, Başda Atamız olmak üzere hatırlanmayı kalplerde sonsuza kadar yaşamayı hak ediyorlar.
Politikacılar bu vesileyle, özgürlükleri ve özgürlüğü korumak, kitlelerin refahını arttırmak için çalışmak ve hepimizin güvenebileceği ve gurur duyabileceği büyük bir ulus inşa etmeye devam etmek çalışmaya devam etmeliler.
Özgür bir ulusun parçası olmaktan gurur duyan çocuklarımız, bugün sonuna kadar özgürlüğün tadını 23 Nisan Çocuk Bayramını çoşkuyla kutluyamamakdan buruklar ama, özgürlük ve birliğimiz için savaşan  Atatürk’ümüz herkesin mutlaka geçirdiği evre tüm çocuklara armağan etdiği günü minik yüreklerinde kutluyorlar.
Turizm Örgüt devlerinden SKAL klüplerin SKAL İnternational İstanbul kulübü Başkanı Ayşe Önen  Meclisimizin , Yüz yılı kutlamaları kapsamında çok değerli mesaj verdi.

İstanbul kulübü Başkanı Ayşe Önen “Yüz yıl önce bugün, 23 Nisan 1920’de açılan Meclisimiz, Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasında önemli rol üstlenmiş, İstiklâl ve İstikbâl yolunda önemli kararlar burada alınarak, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri burada atılmıştır.


Tarihimizdeki bu anlamlı günü “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” ilan eden ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, yarınlarımızın teminatı, geleceğimiz olan çocuklarımıza verdiği önemi göstererek, ülkemiz için önemli olan bu tarihi daha da anlamlı kılmıştır.


Çocuklarımız milletimizin, ülkemizin ortak umudu ve geleceğidir. Onlara sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmak demektir. Onları yarınlara hazırlayarak, bayrağını, vatanını, milletini seven, milli değerlerine  bağlı nesiller olarak yetiştirmek bizlerin en önemli görevi ve önceliğidir.


İstiklâl ve İstikbâl yolunda Kurtuluş Savaşımıza kumandanlık eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, vatanı ve milleti için mücadele etmiş tüm kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.



EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETINDİR!

Skål sevgi ve saygılarımla, sağlıkla kalın!” şeklinde mesajını verdi.
Başkan Ayşe Önen’in kutlama mesajı vesilesiyle Atam’ızın bu anlamlı gündeki Turizmin, Ülkenin resmi tanınması kadar imaj olarak tüm Dünya insanların Ülkeyi ziyaretiyle tüm kalplerinde tanımasının önemine işaret etmesiydi.
Mustafa Kemal Atatürk sadece bir askeri liderin yeteneklerini değil Batı ile Doğu ülkeleri arasında dostluk köprüleri kuran, , aynı zamanda uzak görüşlü bir kişinin doğuştan gelen özelliklerini taşıyan bir diplomatdı. Hem çağının hemde günümüzün tüm dünyanın kabul etdiği, diğer tüm tarihi liderlerin baş mimarıydı.



Fikir dehası Ata’mızın, gençlik başda olmak üzere her yaş, kültür turizmi ekoturizmi ön plâna çıkaran turizm çeşitlemeliridir. Bunlar uygulanabilindiği takdirde hoş görünün ön plana çıktığı faktörle, turizmin esas yapısı elde edilir.


Siyasi gerginliklerden uzak, gerek uluslararası, gerek ulusal barış ortamı, turizmin gelişebilmesi için zorunlu olan ön koşuludur. Uyumlu ilişkiler anlamına gelen, güvenliktir. Barışcı olmak, toplumun hayatında dengenin sağlanmasıdır.




Kazanılmış haklara saygın olan insanların özgür hareketi ve Hukuk turizmin baş koşuldur. Barış ortamının, sosyal düzenin varlığı turizmin temelidir.


Yolculuk ve konaklama sırasında turistlerin, can ve mal güvenliğinin sağlanması gereklidir. Güvenliğin olmadığı ortamlarda turizmin gelişmesi mümkün değildir.


yilmazparlar@yahoo.com