MAHİR ÜNAL, BYEGM’NİN YABANCI
GAZETECİ HEYETİNE 15 TEMMUZ’U ANLATTI
Basın Yayın ve Enformasyon
Genel Müdürlüğü (BYEGM), Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın teklifleriyle düzenlenen ‘15 Temmuz Anma Etkinlikleri’
kapsamında Türkiye’de ağırladığı 350’yi aşkın yabancı basın mensubuyla hafta
boyunca bakanları ve siyasileri buluşturdu. Cuma gününün ilk programı basın
heyetinin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal ile toplantısıydı.
Uluslararası
basın heyetiyle BYEGM Basın, Kültür ve Sanat Merkezinde bir araya gelen AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, dünyanın dört bir
yanından gelerek "15 Temmuz Anma Etkinlikleri" programına katılan
gazetecilere 15 Temmuz darbe girişimini ve FETÖ ile mücadeleyi anlattı.
AK
Parti’nin 15 Temmuz 2016 darbe girişimine kadar da birçok sorunla yüz yüze
geldiğini belirten Mahir Ünal, "AK Parti kapatılma davası ve darbe
girişimleriyle karşı karşıya kaldı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri engellenmek
istendi. AK Parti bunların hepsini bir akılcı yönetimle savuşturdu ama en son
bir şey ile karşı karşıya kaldı. Yani bütün bu değişim süreçlerini yönetirken
sivil toplum örgütü bir yapının 2013 yılında aslında devlete sızmak için 40 yıl
boyunca sivil toplum örgütü görünümü içerisinde hareket ettiği netleşti. Şimdi
diyorlar ki, ‘40 yıl boyunca neredeydiniz?’ ‘FETÖ terör örgütü dediğiniz yapı
40 yıl boyunca vardı, niye bir şey yapmadınız?’ Anlaşılması gereken temel şey
şu, 2013 yılına kadar FETÖ’nün terör örgütü olduğuna dair hiçbir işaret, emare
yoktu. Bu yapı bütün dünyada bir sivil toplum örgütü gibi davranıyor ve
ilişkilerini bu şekilde kuruyordu. Bütün ülkelerde okullar açıyor, Türkiye
içerisinde demokratikleşmeden yana olduğunu, soğuk savaş yıllarından kalmış o
eski devlet anlayışına; statükocu devlet aklına karşı mücadele veren ve
toplumun değişim taleplerini karşılama ihtiyacının da sözcülüğünü üstlenmiş bir
sivil toplum örgütü görümündeydi." diye konuştu.
FETÖ
mensuplarının 2013 yılına kadar gazeteci, bürokrat, iş adamı görünümünde
olduğunu ancak söz konusu kişilerin 2013 yılında 17-25 Aralık olaylarıyla
birlikte Pensilvanya’dan gelen emirlerle hareket ettiklerini anlatan Ünal,
"Bunlar gazeteci, bürokrat, iş adamı olarak diğer insanlar gibi bizim
etrafımızda hareket ediyorlardı. Ama 2013’te biz bunların bir kült olduğunu,
mesiyanik bir hareket olduğunu, bunların devletin içinde devletin kendi
işleyişine göre hareket etmediğini, dışarıdan gelen örgütün kendi iş
hiyerarşisindeki kişilerden emir alarak hareket ettiklerini net olarak gördük.
Ve bir anda bizimle konuşan gazetecilerin Pensilvanya’dan gelen emirle adeta
bir zombiye dönüştüklerini gördük. Yani oturuyorsunuz, konuşuyorsunuz,
anlatıyorsunuz, bakınız yanlış böyle bir şey olmaz; devletin bir savcısının,
hakiminin, bürokratının devletten emir alarak hareket etmesi gerekir. Onlarla
konuşamadığımızı fark ettik. Onların tek merkezden emir alarak hareket
ettiklerini gördük ve o gün Türkiye Cumhuriyeti Devleti dedi ki, bu yapı bir
sivil toplum örgütü değildir, bu yapı bir paralel devlet yapılanmasıdır. Ondan
sonra bu yapı ile mücadele edilmeye başlandı. 17-25 Aralık yargı darbesinden
sonra hukuk bir suikast silahına dönüştürüldükten sonra her şey ortaya
çıktı" ifadelerini kullandı.
"FETÖ MENSUPLARI O GECE ADETA BİR İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDULAR"
"FETÖ MENSUPLARI O GECE ADETA BİR İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDULAR"
2013’ten
sonra bu yapı ile ciddi anlamda mücadele etmeye başladıklarını aktaran Ünal,
"Şimdi diyorlar ki ‘Yolsuzluk davalarını neden siz böyle bir şey olarak
görüyorsunuz?’ Ben burada size şunu soruyorum; kolluk güçlerinin bu örgütün
mensubu olduğu, savcının, hakimin aynı örgüte mensup olduğu; yani kolluk gücü
yakalıyor, savcı iddianame hazırlıyor, hakim karar veriyor üçü de aynı örgütün
elemanı. Buradan sizce bir hukuk beklenebilir mi? Dolayısıyla 2013’ten sonra bu
yapı ile ciddi anlamda mücadele etmeye başladık. Bu yapı ile mücadele sırasında
15 Temmuz 2016 gününe geldiğimizde bu yapı ile ilgili Ankara Başsavcılığının
hazırladığı FETÖ iddianamesi kabul edilmişti. Bunun içerisinde devlet geniş bir
temizlik yapma hazırlığındaydı ve örgüt artık devlet tarafından temizlenme
aşamasına gelmişti ki, ordu içerisindeki FETÖ mensupları o gece adeta bir
intihar girişiminde bulundular. Bir darbe girişimine kalkıştılar. Bu darbe
girişimi çok sert bir şekilde topluma çarptı. Burada kıymetli olan şudur;
siyasi görüşünüz ne olursa olsun, bir toplumun çıplak elleriyle tanklara,
helikopterden açılan ateşlere karşı geri çekilmeyip kendi demokrasisini, seçilmiş
hükümetini korumasıdır" şeklinde konuştu.
FETÖ’nün 160 ülkede faaliyet gösterdiğini ve uyuyan hücreleri olduğuna dikkat çeken Ünal, şunları söyledi:
"Biz o ülkeleri de buradan uyarıyoruz. Tıpkı 11 Eylül’de Afganistan’da bir mağarada yaşayan El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in emri ile nasıl ki ikiz kuleler bombalandıysa; Amerika’da bir kasabada yaşayan bir meczubun talimatıyla 15 Temmuz gerçekleştirildi. Bu tehlikeyi iyi görmek gerekir. Orada yaşayan meczubun emriyle bu örgütün faaliyet gösterdiği ülkelerde bir anda istenmeyen şeyler olabilir. Bu ülkeleri bu konuda dikkatli ve uyanık olmaya buradan davet ediyorum."
FETÖ’nün 160 ülkede faaliyet gösterdiğini ve uyuyan hücreleri olduğuna dikkat çeken Ünal, şunları söyledi:
"Biz o ülkeleri de buradan uyarıyoruz. Tıpkı 11 Eylül’de Afganistan’da bir mağarada yaşayan El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in emri ile nasıl ki ikiz kuleler bombalandıysa; Amerika’da bir kasabada yaşayan bir meczubun talimatıyla 15 Temmuz gerçekleştirildi. Bu tehlikeyi iyi görmek gerekir. Orada yaşayan meczubun emriyle bu örgütün faaliyet gösterdiği ülkelerde bir anda istenmeyen şeyler olabilir. Bu ülkeleri bu konuda dikkatli ve uyanık olmaya buradan davet ediyorum."
Konuşması
sonrasında Ünal’a, 15 Temmuz gecesi hain darbeciler tarafından bombalanan
Meclis duvarlarından düşen mermer parçalarıyla hazırlanan kartlardan takdim
eden Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca, yaşananların siyasi
boyutuna dair gazetecilere verdiği bilgilerden dolayı teşekkür etti. Akarca,
Ünal’ın konuşmasının ‘darbenin ardında nelerin olduğunun’ anlaşılması açısından
çok büyük öneme sahip olduğu söyledi.
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder